Her daim, kara rüzgarların arasında beyaz cumalar duş alır.
Karanlığın, çiçek açan kızlarına saldırırlar.
Ve hiçbiri, köylü şarkıcının güçlü müziğine kulak asmaz.
Oturdukları sandalye, onları kaçıran adama aittir.
Ve özgürlüğün bacaklarını, durmadan ölüme kaptırırlar.
Evet, bunun başka bir yolu yoktur.
Ahşap bir sahil ve örgü saçlar,
başıboş bira kutuları ve terlemiş jim beam!
Grup seks modunda bir insanlık, karaya vurmuştur!
Ve bunun başka bir yolu yoktur.
Ayakkabılarını boyarsın,
üzerinde yürüdüğün beyaz kar,
burnundan gelen tek damla kan,
evrenin huzurunu kaçırabilir!
Ayakkabılarını süngerle boyarsın!
Bozukluk çamaşırhanesinin Vivaldi’si yenilikçilerin sözlüğünü taşır.
Ciklet makinelerini dolandırır.
Ve tüm bozukluklara hakimdir.
‘Dünya ona borçluymuş’ öyle der!
Okyanus dalgaları onun şarkısını mırıldanırken,
hafif bir fener ise kıyılarına ışık tutar.
Yoyosuyla birkaç yabancı marşı çalarken,
bayan junk’ın kıllı sırlarına bile kulak misafiridir.
Acil durumlarda greyfurt’a benzer,
ama hiç değilse bir yıldız olma hayali hep vardır.
Bu yüzden ayakkabılarını boyarsın.
Üzerinde yürüdüğü beyaz kar,
burnundan gelen tek damla kan,
evrenin huzurunu kaçırır çünkü!
Ayakkabılarını süngerle boyarsın!
Hiç genç bir İspanyol’un yaralarını satın almak istediniz mi?
Örümcek gibi terleyip, ağlarını yutan,
yaralı bir İspanyol kaç para eder?
Kollarının hareket etmesi için yalvarırsın!
Kartpostallar ve oyuncak ayılar ararsın ücreti için.
Oo Maria diye inlersin.
Partizanlar güler ‘con tus piernas’
Alı konulmak istersin!
Kirliliğine, hüznün diyarına, suçuna, yavaş bir tekneyle geri dönersin.
Uzan kaltak, uzan! Sarkık göğüslerini okşa.
Ve bu esrarlı adamın, mürekkebinden tatmasına izin ver.
Kafesleri gör ve çığlık atan hayaletleri.
Gördüğün yıkıntıları bina zannetme.
Kahrolası bezelerini ve madalyonunu al ve bir kere daha özgürce seviş benimle!
Ayakkabılarını boya!
Ve üzerinde yürüdüğün beyaz kar,
burnundan gelene dek bekle!
Tek damla kan ve evrenin huzuru için,
ayakkabılarını süngerle boya!
Kirliliğine, hüznün diyarına, suçuna, yavaş bir tekneyle geri dönersin
🙂