Erotik hikaye denemesi;
Çınar için; Sıradan bir gece vaktiydi. Sarı oda, yeşil koltuk, ıssız bir adam! Pek tekin olmayan bir hayale tutulmuştu. Odanın bir köşesinde öylece oturuyordu. Odanın atmosferi nefesinin aromasına karışmış ve uzayda yaşam dolu bir an için çok derinlere dalmıştı. Çünkü, yalnızdı!
Gece; Bir an da! Kahverengi dolabın arkasında kalan kapıdan içeriye, holdeki ışık gibi süzülerek girdi! Ama silüet gibi başladığı hareketlerini kalıcı ziyafetlere dönüştürmek konusunda oldukça ustaydı. Hatta uzay yolculukları için tasarlanmış mükemmel bir kıyafete benziyordu. Üzerinize giymek için evreni turlamak çok tahrik edici ve aynı zamanda tehlikeliydi. Gece, Çınar‘ın odasında hareket ediyordu. Bilge ağaçın yeşil yapraklarını kocaman gövdesine sararak, köklerinden güç alan Gece! Onu güneşe kurban etmek istiyordu! Yaşadığı, beslendiği kaynağın enerjisi tükenmek bilmiyordu! Sahip olduklarını bu kasvetli ağaca armağan ediyordu! Ama kendini tüketmesine engel olacaktı. Çünkü, onu yalnız bırakamazdı!
Erotik hikaye
O sırada Çınar; suya uzandı. İçmek için bardağı havaya kaldırdı. Sonra küçük bir yudum aldı. Hayatı yeniden bulmuş gibi doğruldu yerinden! Odanın tam ortasında durmuş. Gıcırdayan tahtanın üzerinde ilk defa onunla göz göze gelmişti. Karanlığı aydınlatan Gece‘ye dallarını uzatmış ve düşlediği hayatı bir kenara bırakmaya karar vermişti. “Bu odanın içinde parmaklarımın ucundasın ve sessizliğin beni deli ediyor!” Bazen yolumu kaybettiğimde sana ulaşabiliyorum dedi. Çünkü, özlüyordu!
Gece; sırtına doğru hareket ediyordu. Ama çıt çıkarmıyordu. Yolunu kaybetmişcesine beline doğru hafifçe süzülüp, sıcak tenini sırtına bırakarak, olmayan ağırlığını duygularına yaslıyordu. Açıkça meydan okumaya başlamış ve bu koca ağacın sessizliğini bozmaya başlamıştı. Çünkü, ona ulaşmıştı!
Çınar, sert bir hareketle Gece‘yi saçlarından yakaladı. Ama bu haşin tavrı, aşkına karşılık buluyormuş ta sanki daha fazla dayanamayacakmış gibiydi! İçindeki ırmağın küçük bir akarsuya dönüştüğü ve koca bir çağlayanın üzerine döküldüğü bu topraklar! Avına şekil vermek için onu belinden sıkıca kavrıyordu. Sonra yapraklarına kadar ulaştı! Tanık olduğumuz bu hikaye artık çığırından çıkıyordu. Çünkü, ona ulaştı!
Ruhunuz bedeninizde yaşar! Ona ulaşmak isterseniz, gözlerinizi kapatın! Ama çok uzatmayın… Çünkü, Gece kısa!
“Bu odanın içinde parmaklarımın ucundasın ve sessizliğin beni deli ediyor!”