Güneş gözlüklerimle, satranç oynuyorum yine!
Balıklar, bahçede ki hortumda yüzüyor!
Her yer, her şey, yosun bağlamış!
Ve inan bana, burada boğulduğuna değiyor!
Tek sorun hamleler!
Ne tarafa gitmek İstiyorsun?
Ya da ne kadar bencilsin!
Bunu heykeller soruyor!
Ekipten ayrılan ıslak ayaklar, sana ait çünkü!
Neden böyle söylediğimi sorar gibisiniz!
O yüzden şöyle cevap vereyim dedim!
Balıklar bahçede ki hortumla yüzüyor!
En sevdiğim müzik burada baştan çalıyor.
En sevdiğim kadın beni baştan çıkarıyor.
En çok’ta çoraplar kaçıyor bu durumdan!
Gülümseyen suratlar, sizi kandırmıyorum korkmayın!
Bunu heykeller yapıyor.
Rapunzelin saçlarıyla oynuyorum yine.
Küçük balinanın çüküyle!
Yüzünde güller açıyor en sevdiğinin!
Sırtı kambur, karnının ucunda ve sola bakıyor kahramanınız!
Bu anlatımımdan ilginizi çekmiştir!
Bir paragrafa bu kadar kelime, sığıyor mu diye.
Evet, bazen bu mümkün!
Bunu Heykeller söylüyor.
En kısa haliyle “olmak”
“Büyümek” ve “sıkılaşmak,” fizyolojik bir kavramdır!
Genelde uyarılma veya cezbedilme kaynaklı,
psikolojik, nöral, vasküler ve endokral faktörlerinin,
kompleks etkileşimlerinin bir sonucudur!
Bunu ben söylemiyorum.
Heykeller söylüyor!
Ahah tek okuyan heykel buydu..