Nereye baksam sevgi arayan insanları görüyorum, sevgi nerede diyenleri! Etrafınızı kuşatan yaşam, size ne anlatıyor, göremiyor musunuz?
İnsan, bir böcek kadar tarımla uğraşmıyor. İnsan, ömrünü arka bahçedeki çukurda geçirmiyor. İnsan, bokun içinde yaşamıyor! Ya da insan bunların hepsini yaşamayı çoktan göze almış!
Sahip olduğunuz gücü göremiyor musunuz?
Tüm canlılar tek bir seçeneğe odaklanmışken, bir sürü seçeneğiniz olduğunu cidden göremiyor musunuz? Bolluğu, bereketi, seçimlerinizi ve en önemlisi sevgiyi hissedemiyor musunuz?
Siz neye kadir olduğunuzu gerçekten bilmiyorsunuz?
Bir böcek tüm ömrünü kırmızı çiçeklerle geçirebiliyorken, siz kırmızı çiçeklerin tadına bakıp, yeşil, mavi, mor çiçeklerin varlığını tüketiyorsunuz!
Size verilenin farkında değil misiniz?
Ne kadar sevildiğinizin, nelere kadir olduğunuzun, ne için şükretmeniz gerektiğinin, cidden farkında değil misiniz? O çukurda yaşayan böceklerden daha faydalı olmanız gerekmiyor mu?
En azından tarımla uğraşan bir böcek kadar hareket etmeniz gerektiğini fark edebilirdiniz! Bir böceğin yaşamı boyunca kat ettiği yol, hiç bir şeyi olmayan bir insanın ceplerinin yarısını doldurmaz. Siz nasıl bir yokluk çekiyorsunuz?
Doğa faydalı olanı çok seviyor. Yeşil yaprakların bereketini, suratınıza açıyor. Siz faydalı olmak için daha ne bekliyorsunuz? “İnsan kadar hareket etmek” fikrine sahip olun artık!
Sevmelisiniz arkadaş, sevilmek değil, sevmektir sizi yücelten, bunu anlamalısınız!
Gidip bir böceği izlemelisiniz! Tiksinmeden bunu yapabilirseniz eğer, çok önemli bir şey fark edeceksiniz. Yaşamak için tüm ömürleri boyunca hiç vazgeçmeden emekliyorlar ve bunu sevmeye hakları olmadan yapıyorlar! İçi bu güdüyle doldurulmuş yaratıklar, ne kadar da faydalı! “Kendini çoğaltmak ve varlığını sürdürmek” hepsi bu. Her gün, sırf bu sebepten avuçlarınızın alacağı kadar toprağı diğer böceklerle savaşarak kat etmek ve dikkat edin, sevmek yok. Hepsi bu!
Siz tiksinip kaç böceğin üstüne bastıysanız, o kadar üstünüze basıyor hayat farkında değil misiniz? Kaç patatesi közleyip yarım bıraktınız? Kaç biberi telef ettiniz? Güneşten saklanıp, ne kadar karanlıkta kaldınız? Bütün bu canlılıktan daha ne kadar kaçacaksınız?
Etrafınıza bakmak bu kadar mı zor? Siz “sevgi” yaratığısınız! Aranızda bu hayattan sağ kurtulan kimse var mı? Bir böceğe hayat vermek ve bu faydalı yaratıkların çoğalmasına sebep olmak, sadece Tanrının aklına gelirdi, öyle değil mi? Koskoca gezegene yetecek kadar zengin ve besin değeri yüksek yiyecek üretmek hiç kolay iş değildir. Etrafınıza iyi bakın! Bahçenize bereket getirebilirsiniz! Sadece severek, bütün amaçlarınızı gerçekleştirebilirsiniz!
Büyük düşünmek ya da gözlerinizi açmanız, aslında hepsi aynı şey! Büyük resmi görmeniz için daha ne olması gerekiyor?
Neyse, ne diyordum ben, “sevgililer gününüz” kutlu olsun! Ey insanlar!
Bu sevgililer gününe uyuz oluyorum bak. Mor da aşkın bir çeşiti sayılır, harala, gürele bir akış hali?
İnsan denen olgu tuhaf, her şey beklenir.
Merhaba Mutlu?
Merhaba ?
Human being.. Mor ne çeşit bir aşk oluyor??
Hahhhaaa
?
Bir şarkı bu. Yalnızca algıları açık, duyularını yalnızca hayatta kalmak için değil, onu yorumlamak için kullananların duyduğu… Sen duyuyorsun, ben duyuyorum. Bu yüzden bu rabarbanın içinde denk gelebiliyoruz 🙂 Hala biraz hışırtılı. Ama şarkı gerçek biliyoruz. ?
Rararba iyimiş.. Valla duyanlar duymayanlara anlatsın.. Böceklerime kıymasınlar! ?
Çok iyiydi Mutlu, gönlüne sağlık.
Şifa olsun Aydekçim ? teşekkürler.
Ben Birçok böcekten korkarım ? N’olcak şimdi.???
Sevmek zıttı korku aynı bağımsızlık ve bağımlılık gibi.. Korkunun Bi faydası yok gibi.. Tanış onlarla çok renkliler ?
????