Genelde bütün sokaklar, caddeye bağlanıyor bu şehirde. Daha önce yaşadıysanız bilirsiniz. Doğa’da Akarsu, koca bir şelaleye dökülür. Fakat, bu biraz farklı! Bu sokaklar daha çok durgun bir nehir gibi! Ağır ağır ilerlerken birden girdaba yakalanıyorsunuz.
Hemen köşedeki kaldırımda siyah bir kedi. Patileri ıslanmasın diye, üzerinde -yavaş- yazan kapanı tırmalıyor. Gülümsüyor insan, ayakkabıyı icat etmiş gibi! Ben yine de kediyi kucağıma almayı tercih ediyorum.
Caddeye daldığınızda karşıdan karşıya geçmek ve birtakım hareketler yapmak zorunda kalıyorsunuz. Renkli ışıklara bakmak, sağa sola dikkat etmek ve huzur içinde bir yerlere gitmek gibi. Her yer işaretlerle dolu burada ve alışkanlıklar size hep doğru yolu vadediyor.
Değişik yaratık insan! İçine yemek, içki, duman, fikir koyuyorsun; hastalık, yaşam ve düşler çıkarıyor. Sanki kendi için hiçbir şey yapmıyor!
Az ileride bir köfteci var. Küçük oğluna hayatı anlatamadığı için onu hayatına dahil etmeye karar vermiş. Çocuk, an da ama adam, tüm zaman dilimlerinde! Bunu görmelisiniz! Kesin çocuk olmak istersiniz! Önlerinden geçiyorum ve hayatımın büyük bölümünde, gözden kaçırdığım fikirler geliyor aklıma! Beyaz şeritli yollar, yüksek kaldırımlar, yolun kenarında duran çiçek saksısı. Neredeyse hiçbir varlık, orada öylece durmayı hak etmiyor. Terk edilmişler sanki!
İstanbul, geceleri nasıldır bilirsiniz. Ben yine de bir sır vermek istiyorum. Size göz kırpan ve sizi yoldan çıkartmak isteyen herkese sırtınızı dönersiniz. Bu sırada tüm o iyi insanlar sizi ıskalar. Gülümsediniz mi bilmiyorum. Ama İstanbul geceleri çok güzeldir! Sol tarafınızda bir panayır, sağda ay ışığı, yukarıda yıldızlar ve el feneriyle yolunuzu aydınlatan bir bekçi gibidir bu şehir!
Önümde, lacivert renkli ayakkabısıyla, siyah sivri topukları üzerinde durmaya çalışan, şu kadını görüyor musunuz? O bir müzisyen! Bir ritme sahip ve tam bir İstanbullu hatta eğlencenin nerede olduğunu çok iyi biliyor. Bu yüzden sırtını dönmüş zaten herkese, onu takip etmenizi istiyor. Bu şehirde kaybolmazsınız. En güzel tarafı ise bu şehirde yaşamak diğer tüm şehirlerde yaşamış olmak gibidir! Bu çok anlamlı ama bu kararı size bırakıyorum!
Biraz sonra uyanacağım!
Görüşürüz.
En güzel tarafı ise bu şehirde yaşamak diğer tüm şehirlerde yaşamış olmak gibidir!
Bakın; bu görüşünüze gönülden katılıyorum. İstanbul’un kalabalığından korksam da.
Sizin görüşleriniz harika bence teşekkür ederim.