Her fırsatın bir raf ömrü vardır!
Ve boyunuz yetmiyorsa,
merdiven kullanabilirsiniz!
Oysa ben fermuarımla bile baş edemiyorum 🙂
Çünkü hayatla mantığımız hiç uyuşmuyor!
Aslında;
“Eğer biri sizi izlemiyorsa yaptığınız
şeylerin hiç bir önemi yoktur!”
Misal;
Şu an göğüslerim çeneme değiyor!
Ve tangam kalçamın bir kilometre yukarısında!
Kirpiklerim o kadar kalın ki,
rüzgar çıkacak hissediyorum!
Dökülüyor mudur yaprakları bilmem ama,
sonbaharın ağaçlara ettiğine dayanamıyorum!
Yağmur bile çileli son zamanlarda.
Nasıl desem,
mavi bir çıkrıkta,
yün gibi eğiriliyoruz, hepimiz!
Ve sokaklar gitgide kararıyor!
Bunun bir mevsim olduğuna inanmak istiyorum.
Ama dedim ya,
fırsatları değerlendiremiyorum!
Bazen her şey bir fotoğraf kadar cansız geliyor.
(Birde fotoğrafların negatifleri olur derler.)
İşte o kareleri canlandırmak için,
arka arkaya basılan deklanşör,
ve benim gözümle çekilmiş cansız filmler,
tam da bu mevsimi anlatıyorlar!
Anlaşılan sonbaharın, tümüyle sararıp solduğu,
ama sararanın sadece yapraklar olmadığı kesin!
Ve gecenin içinde renkler kaybolduğunda,
bu kaybı yine bir gece vakti ararsanız,
gerçek gece tüm renklerin gösterisi olacak buda kesin!
Aslında;
“Eğer biri sizi izlemiyorsa yaptığınız
şeylerin hiç bir önemi yoktur!”
Misal;
Şu an göğüslerim çeneme değiyor!
Ve tangam kalçamın bir kilometre yukarısında!
Kirpiklerim o kadar kalın ki,
rüzgar çıkacak hissediyorum!
Evet bundan sende bahsetmiştin geçenlerde 🙂