Aptal rüzgar!
Aklını her kaybettiğinde, esiyorsun.
Güney’e giden yolda, esiyordun.
Ve hala nefes alman mucize.
Çarpacak şimşekten, kaçmak gerek!
Uzun zamandır barışı ve huzuru bilmiyordun.
Sonunda savaşı da kazandın.
Ama barışı kaybettikten sonra, neye yarar hah?
Yol kenarında uyandığımda,
bazı şeyleri hayal ederken,
gözlerimin önünde, sinekler uçuşuyordu.
Aptal rüzgar çiçeklere esiyordu!
Odadaki perdeye esiyordu.
Uçsuz bucaksız çöllere!
Hala nefes alması bile mucize!
Ama artık seni hissedemiyorum.
Okuduğun kitaplara bile, dokunamıyorum.
Kapından sürünerek geçerken,
başka biri olmayı diliyorum.
Otoyolda, yollarda,
kendinden geçmeye giden yolda,
yıldızların altında,
hep seni takip ettim!
Son zamanlarda aldatıldım.
Ve artık özgürüm!
Seni benden ayıran sınırda, kükreyen canavara.
Hoş çakal öpücüğü verdim!
Çektiğim ve üstesinden geldiğim acıları,
asla bilemeyeceksin!
Ve aptal rüzgar.
Montların düğmelerinden içeri esiyorsun.
Yazdığım mektupların içine ediyorsun.
Bazen pencere açık kalıyor ve nazik bir meltem esiyor.
Bazense pencere kapanıyor ve fırtınalar çıkıyor.
Cansız sokaklarda yürüyoruz.
Ayaklarımız yorgun.
Aklımız karışık.
Bulutlar birden ağlıyor.
Bazen yola çıkmak ve yağmalamak istiyorum.
Bulutları ağlatırken nefesini kesmek.
Ve aptallığını dize getirmek istiyorum!
Hala nefes alman “bir mucize” biliyor musun?
Aptal rüzgar!
?
Keyf olsun! ☺️
Çok güzel!
oh canıma değsin.. keyif olsun 🙂