Abidenin önünde motosikletiyle dikilen kadınlar yok artık! Hayır derdim bu değil. Daha farklı bir şey, adamlarla ya da her şeyin ne kadar da eskisi gibi olmadığıyla ilgilenmiyorum.Yeni şeylerle de ilgili değilim epeydir. Bildiğim, yani uzun zaman önce öğrendiğim bir şey var. Ürettiğiniz her şeyi tüketiyorlar! Ne üretirseniz üretin tükeniyor.
Aslına bakarsanız, üretilen şeylerin çöp olduğunu gördüğünüzde, bir belediye kurup, onları toplayıp, bir de geri dönüştürerek, üretkenliğinize devam etmeniz gerekiyor. Ama artık öyle yapmıyorum, geriye dönüyorum!
Fakat kendimi daha fazla tüketmemek ve ürettiklerime bağımlı olan yaratıkları çöpe dönüştürmemek için! Sevgi ve bağımlılık yaratan her şey bu yaratıkların icadı diyorum! Kendine yapılanı karşılıksız bırakmama bilinci bu olmalı, nezaket budur!
Bu yüzden herkesi sevemiyorlar diyorum! İşte bu yüzden suçluyu affedemiyorlar ya da affediyorlar diyorum. Her şeyi kapasitelerine bağlı olarak duygularıyla ifade eden ve sonra aklını kullanınca ve onu kullananları görünce kendilerini seven yaratıklar tanıyorum.
Zaman ve durumlar neyi gerektirirse onu kabul eden ve bazen bir canavara ki bu canavar sevimli ya da çirkin ya da kötü olabilir. Bazense bir meleğe ki bu melek beyaz ya da şeytan ya da bir ağustos böceği olabilir. Dönüşen yaratıklar görüyorum!
Bilirsiniz, yaşamak zorunda hissetmek gibi algılanırsa her gün intihar etmekten bahsedersiniz! Ve bir yengeç gibi etrafınızdaki her şeyi kovanın içine çekersiniz! Ama yaşamak zor derseniz! Kovanın içindeki yengeçlerle beslenip, bunu tanıdığınız herkese anlatarak, yaşamaya devam edersiniz.
Bazıları içinse yaşamak çok kolaydır! Onların etrafında sürekli ölmekten bahseden birileri vardır ve yavaşça paçasından kavrayan yengeçler. O ne mi yapar? Dedim ya, yaşamak çok kolaydır onun için! Kovayı yengeçleri ve ölümü bir kenara bırakıp kör sağır ve dilsiz olur!
O yaratıkları öyle iyi anlamıştır ki! Onların ulaşamayacakları bir hikaye yazar. Onların göremeyeceği bir yerde durur. Onların seslerinin ulaşamayacağı kadar yükseklere yada alçaklara iner çıkar. Sonra da o yaratıkları sevgileriyle baş başa bırakarak yaşamın kolaylıklarını gülümseyerek yaşar ve izler.
Evet, artık abidenin önünde motosikletiyle dikilen kadınlar yok ve yaratmayı bırakan yaratıklar peydahlanmaya başladı!
Kısacası, yeni bir sendromumuz bile yok!
?
🙂