Balıkçı
Bana gerçekten hissettiğin şeyi söyler misin?
Bulutların içinden geçiyorum şu an.
Üstünde duramayacak kadar hafifledim birden.
Küçük bir tekneyle, gökyüzünde süzülüyorum sanki.
Ve gitgide hava kararıyor.
Güneş’e olta atma vaktim gelmiş demek ki!
Batıyor çünkü,
Hep batıyor!
Ve gerçekler rüyaları yaratıyor.
Rüyalar gerçekleştiğinde ise.
Yeniden rüya görüyoruz.
Peki, gözlerini kapadığında gördüğün ilk şey nedir?
Bulutları hayal ediyorum hemen.
Gözlerimi açamayacak kadar yüksekteyim.
Rüzgar teknenin dengesini bozuyor sanki.
Ve gökyüzü, garip bir şekilde çalkalanıyor.
Güneş’e yem olma vaktim gelmiş demek ki!
Batıyor çünkü,
Hep batıyor!
Ve karanlık aydınlığı esir alıyor.
Gece üzerimize çöktüğünde ise.
Yine uykuya dalıyoruz.
Biliyor musun?
Misinanın sesi makaraya sarılırken,
kavradığım bu kelime senin için yaratılmış.
Rüyamda veyahut hayal ettiğimde ortaya çıkan,
bu kelime tam senin için yaratılmış.
Ve öyle ki;
Hayatta kalabilmek için,
bir balık gibi çırpınan bu kelime,
gerçekleşen rüyalarım,
ya da,
esir alınan aydınlığım için,
yaratılmış!
Seni seviyorum… Balıkçı!
