Yıllardır baktığım bir grafik var. İnanılmaz bir grafik bu! Bu gra-fi-ğiii si-ze tarif eder-ken durumu siz-de kavra-ya-cak-sınız! di-yee dü-şü-nü-yorum! Anladığım kadarıyla müslümanlık gerçek BiR! hoş görü din-i! Yani; o kadar hoş bir, görü-kiiii… İnanılmaz!
Dünya enflasyon-ları liste-sin-de altın-cı sıraya giriyor-sun! Bir düşün! Yaniiİ!
bir ReKoR ‘A im-za a-ta-rak yüz-altmış-üç ülke-de ENF-LAS-YON ‘da!
altın-cı o-lu-yor-sun…
Sen de enflasyon! Kendi açıkladığın rakam-la yüzde yetmiş-Yedi!
Gerçek’te ise yüzde-iki-Yüz!
Bu sa-ye-de listenin altın-cı sırası-na yer-le-şi-yor-sun!
A dam lar! Se-nin veR-Di-Ğin! RA-KAM ‘a hiç inan-ma-mıŞ! kiii!
Se-ni! Yüz-alt-mış-ü-çün-cü! SI-ra-Ya koy-muş-lar!
Lakin, Rakam-ı Sen-in de-di-ğin gibi açık-lı-yor-lar! İ’yi miii?
Yüz-de Yet-miş-Ye-di!
Vay, yav-rummmm!
Tamam işte; sizzz kesin-lik-le müslüman-sınız!
GRafik
Koca dünyayı sırt-la-nır-sınız..
Her şeyi hemen-cecik anlar-sınız..
O liste de bir-i Altın-cı olacak-sa..
O!
Tabi kiiii!
Siz o-la-cak-sınız..
Daha çok çalış-a-cak-sınız!
Daha çok ezil-e-cek-siniz!
Daha çok hak e-den ya-ra-tıp!
Daha hak-sız! Ka-la-cak-sı-nız ki!
Hakkk!
yeri-Niii bull-suuN!
Bul-sun-kiii;
Bu üretim TariHi-nE sahip bilinç parça-la-rınız, tükenip-te hur-da-ya ayrıldığınız za-ma-na ka-darrr! Sürsünn! Bu Ya-şa-m!
Eski bildikleriniz, yok o-la-cak! Hak-sız-LIK–LA en çok biz mücadele et-tik.
ge-ne-de ederizzZ. Biz-ler müslüman-ıZ! di-Ye-cek-siniz…
Dünya değiş-e-cek ve bu-na – vesile! O-la-cak-sınız… Ey müslüman-lar!
GRafik
Müslüman, Ya-hu-di! Olur mu? Diye bir laf! Duy-ma-dınız-mı? hiÇ!
Bu iki anlama geliyor!
Bi-rin-ci an-la-mı;
Aslında! Bir müslüman! Ya-hu-di o-la-maz-dır…
Çünkü; Ya-hu-di her şey o-lur! Siz, o-la-maz-sınız!
Siz-ler müslüman-sınız! Hak-Lı değil! Hak-Çı o-la-cak-sı-nız!
İkin-ci anlamı ise;
Biz-ler müslüman olduğumuz için Ya-hu-di diye bir şey, Hristiyan di-ye bir şey, VAR!
Mantı-ğ-ı-dır!
Sonuç;
Bu sorunlar inancınızla ilgili değil tamamen kendiniz-le ilgilidir…
Bir de-ği-şik-lik olana kadar VAR olduğunuz, Bu–hayat-ta!
DeĞİŞiklik yap-mak iste-mek… Aslın-da nedir ki?
Başka bir değişik-li-ğe kadar yaşar-sınız!
GRafik
Peki, nasıl?
Ama ka fa mız çok güzel! Ama ka fa mız çok güzel!
diye şarkılar besteleyerek olabilir mi mesela?
Bas-kı uygulanan bilinç, Bas-kın olamaz! der! İslamiyet! Bunu size hatırlatmak ve özgür bilinçler yaratmak için yapay zekadan bile daha hız-laa kat-ede-bileceğinizz Yol-lar var… Demek istiyorum!
Sizler, insan-sınız!
En nihayetin de insan’dır!
Yaşa-yan!
Bu hayat-ta en çok, korkak-lar ÇoĞalır!
Bir kere korkar-sanız, çoğalır-Sınız!
Bunu unut-ma-dan yaşa-yın!
Bu hayat-a korkusuzlar, yol açar!
Korkusuzlar, aramızdan erken ayrılır!
Kalanlar kim olduğunu unutmasın diye yaşayanlar, daha çok yaşar diyor!
O müslümanlar bugün yok diye, kavga mı ediyorsunuz?
Hepinize öpücüklerimi yolluyorum!
Hoş görü ne kadar büyük olursa olsun önce kendinizi sevmeyi ve hatırlamayı,
aS-Laaa unuTMayınNN!
Ey müslüman-laR!
GRafik
Bir mü-min inanan-lar-dan fark-lı-dır!
Mü-min o-lan-lar-ın
en azından şeriat, tarikat ve hakikat kapı-la-rın-dan geçti-ği-ni biliriz!
Biliriz-ki!
Bu me-de-nii-yet! O mü-min-lerr saye-sin-de ayak-ta duru-yorrr…
Ne kadar hoş görü ne kadar seV-gi! O kaDaR Bol! Yaşammm! di-yor-lar…
Ey Mü-min! Ben bunları sadece bilimsel bir yaklaşım-la çokkk uzaktan bak-a-rak yorumlamak istiyorum!
Ey inanan! Biri senin karşına geçip, her-han-gi bir ROL üstlenmiş VE bir taraf olmuş ise; Senn kendi tarafını tutacak mısın?
Bir mü-min gibi yaşamak için Küçük’te olSA bir adım, atacak mısın?
Yok-sa! inanan-lar tarikat ettiği için kendi kendine mi hakikati öğrenecek?
Hakikat, yaşamdır!
Hakikat, yaşa-dık-ları-nı-zı bilendir!
Bir hakikat var-dır, İnanan-lar-dan so-ru-lan!
Hakikatler vardır! hiç SORGULANMAYAN!
Mesela! mü-min ol-mak bir hakikat’tir!
Te-ka-mül! etmelidir!
Mü-min!
Ne kurban!
Ne av’dır!
Seç-me-siii gerek-irr!
Ey Mü-min-ler!
Hadi biraz daha gayret edin…
Ey mü-min!
Herkes’i nasıl-sa kurtaramaz-sın, kendini nasıl kurtaracak-tın?
Mesele buy-saa; Etkileşim-de-ki ya-ra-tık-lar başına gelecekten kaçamaz!
Sadece bu olanlara teslim olur-sa AYRI TeS-ti olursa AY-RI muamele görecektir! Herhangi bir dengenin, bir koşul-a bağlı kalmasına mı? de-nir! den-ge-li? Testi, su yolunda kırılacaktır!
Tüm koşullara göğüs germesine mi denir? KırıLmaSı-na mı? Den-ge-li!
Nihayetinde bir organizmanın yok olup gittiğini hepiniz! göR-müş-sü-nüz-dür! Uyumlu olanlar organizma olmaya devam edebilir…
Yarattığınız, toplumun! En zeNGin-ler-ii siz-den kilometre-ler-ce uzak ta yaşarken!
Parası olmayanların, ZEngin-ler-in gö-Tün-de bit-me-me-si bence büyük paradokstur!
Kendi varlığını sürdürmek için kendi-ne karşıt-lık ed-en bu can-lı-lık!
Gördüğünüz bu dünya-yı Ya-Ra-tır.. Yaaa-Müslüman!
Nesiller, tükenirr! Dünya-da a-maaa! Hiç bitmezzzz! Müslüman!
Şeriat’ın içinden çıkıp tarikat eder. Tefekkür ormanın da yürüyüp, o-ra-da u-yur…
Tekamül edeceğim! Der! ya-şar-sın Yaa-müslüman!
Ey mü-min!
Hangi yolda ilerlediğiniz önemli değil hangi yoldan buraya vardığınız hiç önemli değil. Hoş görülüyor musunuz? Bu’dur hakikat! Bu inanca sahip insanların yarattığı düzene izan denir.. Ben inanıyor muyum ki? Mü-min olayım! Der! İnançsızlıkla izan olursunuz! Karşınızda bir tane inançlı kişi yada biçim kalmaz! Tüm inancınızı yitirirsiniz ki! Tarikat edin… Birlik olursunuz… İşgal edersiniz… Sonra kovarsınız! Bu aşkın endamını yaşayana müslüman denir! O alacalı tefekkür ormanından çıkmış hakikat-i kavramış kişiye ise; mü-min denir! Ey müslüman! Asıl meramımız bu… Asıl me-ra-mı-mız! Bir mü-min ol-mayı hatır-la-mak-tır!
Sağlıcakla!
Merhaba Mutlu seni yeniden okumak ne hoş.
Merhaba ziyaretinde öyle keyf olsun 🙂 özledim yazmayı okumayı okunmayı iyi ki geldin