Bazı geceler diğerlerinden daha siyah ama ışık karanlığın solmasına izin vermiyor… Sızabiliyorsunuz! Işık gibi o kuytu yerlere ama uyumak için fazla aydınlık bu gece!
Karanlıkta bir yer’e uzanarak, rüyalara dalıyorum işte… Uyanığım ama!
Fakat özlediğim kadarıyla kahverengi geceleri tercih ediyorum! Yıldızlar, gökyüzünün kızıl suratında parlayan çiller gibi oluyorlar… Dramatik bir sahne geliyor aklıma, sonbahardan bahseden ekşi bir yüz hatırlıyorum…
Gezegeni terk etmek isteyenlerin başka gezegenler varmış diye uydurduğu türden, hikayeler anlatıyor içim!
Dinlemiyorum tabi ki Umudunu yitirenlerin hikaye-le-ri-ni!
Distopik olacağım diye uğraşanların, olası kıyamet senaryolarına ait yakın gelecek-te bana ne olacağını çok iyi biliyorum!
Zaman değişim ya da hareketin ölçülmesidir…
BRCMTL
Şeyler sürekli değişir; işte bu değişimin ölçülmesine, hesabının tutulmasına zaman denir! Yeni bir kuantum araştırmasına göre, zaman ileriye doğru hareket etmiyor, onun yerine “kendi üzerine” katlanıyor. Yani, şu anki eylemlerimiz geçmişimizi yeniden şekillendiriyor olabilir…
Bence şu yıldızlar çoktan sönmüş olabilirler…
Gece sırf bu yüzden karanlık bile olabilir…
Bugün yaşadığım aşk o karanlığı aydınlatıyordur, belki…
Ama yarın kim bilir neler olacak!
Zamanı kavramak için yaşıyor olsaydık diyor…“insan?”
Ölümler bu dünyayı asla yok etmezdi… “di-mi?“
Rüzgar sil baştan esiyor yüzün-de…
Öksürüp fırtına çıkartıyorum göğsüm-de…
Kırmızı şiirler, çizgili defterler
ve som altından yapılmış o saf cildini aydınlatıyor, gurur…
Sakın üzülme “zaman” her şeyin ilacı bence!
Bazıları yaşadıklarını fazla abartıp çok ciddiye alıyor… Üstelik son günlerde hepiniz daha da geçmişe gidiyorsunuz… Gözleri şimdiye bakanların dalıp gittiği yarınlar geçmişin gölgesinde yüzüyor… Bence bir kaç dalganın kıyıları hareketlendirdiği bu dünyada kayaların tam ortasında yaşıyoruz… Depremler rahatımızı kaçırıyor… Çünkü sürekli unutuyoruz… Bir kaç şeyi hatırlatmak istiyorum sizlere…
Özellikle okyanusların yuttuğu medeniyetler var geçmişte… Depremden uzakta yaşayan bu medeniyetler suların altında kaldılar… Yiyecek bulmak için dişleri çürüyenlerin tırnaklarıyla geldik biz bugünlere… Bütün zamanımızı buna harcadık… Fakat hala yaşama engel olmak isteyenler var! Size aydınlık bir gece bırakmak isterdim… Lakin, ışıkların sızdığı pencerenizden dışarıya özgürce bakmanızı tercih ederim!
Zamanı kavramak için yaşamak, ölümü kavramaya bedeldir!
29 ekim hatırası!
























