Göz yaşlarımı feda ederek başladım yaşamaya!
Önce bir kaç damla göz yaşı, sonrası hiç ağla-ma-mak!
Kara oğlum diye seslenirdi!
Annem!
Taş gibi kadındı!
Uslu oğlum derdi!
Hiç zorluk çıkarmadın!
Fedakar demek istiyordu!
Hayatta kalmak için sağlıklı olmak gerekiyordu, o zamanlar!
Fakat peynirin bile bir ölçüsü vardı!
Ama ben fedakar olmaya takmıştım.
Üstelik peynirin ölçüsünü sorgulamaya başlamıştım.
Adaleti, sevgiyi, insanları, yaşamı, yerimi her şeyi sorguluyordum…
Yıldızlar sadece gökyüzünde değildi!
Okyanusunda dibindeydi!
Sadece sahnede değildi yıldızlar!
Kıvılcımlarında içindeydi.
Ne yana baksam feda edilenleri görüyordum.
Denge kurabilmek için varolanların, parlak bedenlere kavuşmalarını izliyordum!
Çocukluğumu feda etmek bu yüzden hiç kolay olmadı!
Ama erken oldu.
Yalan söylemeyeceğim!
Hala tam olarak feda edemedim çocukluğumu.
Gençliğim ufak tefek uyuşmalar hariç çok bilinçli geçti diyebilirim.
Uyum iyidir.
Bazıları ona uyuşturucu der.
Ben gençlik diyorum!
Bir keresinde bir bilge!
Hayatta kalmakla yaşamak farklı şeyler demişti!
Dolayısı ile bütün vaktini diğerlerini kurtarmaya çalışarak geçirebilirsin!
Ya da intihar edersin gibi bir şey demek istiyordu.
Toprağın bağışladığı bereketten!
Sivrilen sebzeleri hasat etmekten!
Ağaçların dünyasında yetişen meyvelerden besleniyorduk!
Fakat fedakar olan kimdi?
Sahip olan mı?
Anne mi?
Baba mı?
Yaratan mı?
Ağaç mı?
Toprak mı?
Yoksa herkes durmadan feda mı oluyordu?
Güneş sadece tepemizde değil, toprağın dibindeydi.
Sadece özümüzde değildi güneş!
Ateşin korundaydı.
Ne yana baksam fedakarları görüyordum.
Var olmak için, yanıp tutuşan bedenleri izliyordum.
Feda edemediğim şeyler vardı!
Fakat yeni bir bilgeyle karşılaştım!
Şöyle diyor;
Feda ettiğin şey ne kadar büyükse o kadar ……..!
Siz tamamlayın işte!
Kışın taht'a çıkan mor kardelen, kraliçe olacak.
Güneşin dilinden anlayan tüm bulutlar, yağmur suyu olup yağacak.
Yaşamın peşinden giden her canlı bolca ıslanacak.
Vermeden, almak!
Zaman kaybetmeden, kazanmak!
Gençlik bitmeden, yaşlanmak!
Sevişmeden, çocuk sahibi olmak!
Üzülmeden, sevinmek!
Düşmeden, çıkmak!
Para, zaman, ömür, cinsellik, huzur ve şans!
Feda ettiğiniz şey sizce ne olacak?
Hepinizi kucaklıyorum!

























Hem kurban hem kurtarıcı! Birşey uğruna önemli bir şeyden vazgeçmek !
Sanırım bir evladım olursa / anne olunca (doğurmuşum ya da doğurmamışım) her haliyle anlayabileceğim! ??♀️
sahip olmakla alakalı sanırım..
Görünürde öyle gibi. Fakat alt metinde maddenin manaya dönüşmesi yok mu? Ya da mananın daha üst bir manaya hizmet etmesi ?
Ak koyunlar içinde kara koyun olmak da fedakarlık mı? Genelde duyarız ya, “İdealler uğruna babadan kalan fabrikayı feda etti?” Fedakarlık kavramı nedir tam olarak? Kavramdan çıkıpta fedakar manası mı olunuyor?
Kafamda bu ara deli değil hep böyle basit sorular dolaşıyor?
Alma verme dengesi diyelim. Belki karma da diyebilirsin. Egoyu feda edip huzura ermek olabilir mesela. Mm çok direttiğin birşeyden vazgeçebilirsin. Bazı insanlar sürekli mücadele ederler, bazıları 2 saatleri varmış gibi yaşar. Geçmişi daha faydalı olacağını bilerek terk edebilirsin. Ama bir değer bunu yapmana engel oluyor olabilir. Ya değeri feda edersin ya da kendini. Benim bu, sahibiyim dememek lazım sanırım.
bilim adamları hayatta kalmalıyız diye nüfusu azaltırlar ya hani, dünyanın sonu gelmesin diye bazılarını feda etmek gerekiyordur. sen bütün bunlar olurken “özgür irade” diyerek kendini akışa bırakabilirsin. sana bir kadehte bana koy diyebilirim.
bütün olmak için feda etmek gerek ama neyi? 🙂
Teşekkürler! “Buna aileden, köklerden gelenler diyorum” Al-Ver dengesi çok hassas bir terazi!
Sanırım sahip olmak tam olarak bildiğim bir olgu değil?! Hep şöyle; “SEN + BEN = BİZ” bu insan ilişkileri için geçerli değil sadece! Vs vs vs. Uzar da uzar! Dağılır, genişler! Çok teşekkürler ??
Chao içinde yaşadığın toplum yok. Sahip olmak ya da ait olmakta yok. Gerçekler burada barınmıyor. Özetledim dediklerini 🙂 Bir zamanlar yakışıklı bir Anarşisttim. Hani şu savaş zamanı, cephaneliği havaya uçuranlardan. Sonra elinde hiçbir şey kalmıyor ganimet olarak sunabileceğin. Haklısın eksiltmek anlamsız. Ama güdük değiliz. he? 🙂
fedanın zıddı nedir? 🙂
aslında her insanın verdiği ve aldığı farklı süreçler mevcut. niyeti tamamlamak için kendinden bir parçayı feda ediyorsun. mühim olan ah parçamı kaybettim senin yüzünden dememek 🙂 sanırım!
İşte bu ??? herseyde varsak ve her zerre zaten bize hizmet ediyor ve biz de her zerremizle zaten hizmet halindeysek! Ve aslında gerçekten tamsak, tamlığımızın şuurundaysak! Olmuştur! Diyebilir miyiz? Bence deriz ?
deriz! ama hepimiz fedakar olmayız 🙂
Hepimiz fedakar olamayız doğru! Ama o parça da varsa bizde ? Benim karşımda çok fedakar biri var ise ve ben kendime pay çıkarırsam! Onun fedakarlığını üzerime alırsam?! O parçayı kabul edersem yine de sayılmaz mı? ??
ahahaha
o zaman ilişkiyi feda edeceksin öyle mi? :))
Sayılmaz.. Her zaman fedakar olmak, hiç fedakar olmamak. Cömert olmak cimri olmak. Bol keseden sallamak, tutumlu olmak. Herkes bir isim veriyor. Tanımlama yapıyor. Herkes birşeyleri feda etmek zorunda olsa da fedakar değildir. Bazı insanlar böyle bazıları değil.
İşin içine dualite baharatı diyorsun! Peki sen fedakar mısın? Feda etmek dışında?!
Bu sorunun cevabını senin bulman gerek ?
O halde okuduğuma ve algıladığıma göre; çok basit feda edensin evet! Fakat tam bir FEDAKAR değilsin!
döngünün sonudur belki!
BELKİ …
sabrım galiba…
Artık sabretmiyor musun?
iki ileri bir geri gibi geldi bana.. yukarıda bahsettiğin keşif seni değiştiren şey için ne feda ettin? o seyrelen şey gerçekte neydi? 🙂
maalesef bazı konularda sabrım tükenmiş olabilir 🙁