Huzur
Çoraplarımı çıkarınca anlıyorum artık,
ne kadar yorgun olduğumu.
Bilen bilir.
En çok ayaklarınız taşır sizi.
Ama siz yine de,
yük olabilirsiniz tabi, o ayrı!
Mesela kafanız iyiyken,
kiminle konuştuğunuzu biliyorsanız.
Ayıldığınızda sizi eve o götürür.
Bazılarınız, hep aşk için eve giderken.
Bazılarınız, sadece açlığından gider.
Ben yine de ayaklarıma şükredeyim o zaman.
Beni her zaman eve götürdükleri için!
Kim bilir belki de aşk kapım-dadır.
Kim bilir belki karnı acıkmıştır.
Belki de bu tip misafirlerin,
her zaman başımın üstünde yeri vardır.
Kim bilebilir! Bazı kelimelerin içine istediğim anlamı sıkıştırıp.
Sonra da anlattığım bir şey var sanıyorum belki!
Huzuru üzerinize eşit olarak dağıtanlar,
huzursuzluk anında eşitlik arar.
Boyunuzun yetmediği yerde,
nefesinizi tutmayı öğrenin.
Çünkü nefessiz kalanlar,
üzerinize basa basa ulaşacak o yerlere.
Dedim ya kiminle konuştuğunuzu biliyorsanız.
Boğulduğunuz da sizi eve o götürür.
Bazılarınız huzur içinde giderken.
Bazılarınız sadece azap çekerler.
Ben yine de ayaklarıma şükredeyim o zaman.
Beni her zaman eve götürdükleri için.
Kim bilir belki de hayat kapım-dadır.
Kim bilir belki canım yanmıştır.
Belki de bu tip misafirlerin,
her zaman yaralarım da izi vardır.
Kim bilebilir! Bazı kelimelerin içine istediğim anlamı sıkıştırıp.
Sonra da anlattığım bir şey var sanıyorum belki!
Çoraplarınızı çıkarın artık.
Çok yorgun-sunuz!
























