Aforoz bir düşle başlar, her şey.. Ve zihninde belirdikçe, adı düşünce olur.. Uykunda, salondaki koltukta, sevgilinin koynunda, sürekli zihnindedir.. Bekletir insanı, duraklatır.. Nefes almak gibi!
Sonra zaman geçer, hareket edersin.. Ellerini, kollarını, ayaklarını ve bedenini, yaralar.. Duyguları öğrenirsin.. Direnirsin! Kalbini tanırsın.. Nefes almak gibi!
Kalbinden geçeni aklına.. Aklından geçeni kalbine, anlatmak için.. Duygulara ve düşüncelere, hükmedersin.. Nefes almak için!
Bazı sorunların olur.. Duygu bir tane ama düşünce milyonlarca.. Pazardan alınan nar gibi kabuk bağlarsın.. Nefes almak için!
Tek bir duygudan kaynaklanan düşünceler.. Mantıklı bir tanıma ihtiyaç duyarlar.. Her yerde arar durursun.. Nefes almak için!
Kendinize iyice bir bakın.. Ne zaman mantıklı olur insan.. Tabi ki inandığında! Tek duygu, tek düşünce, kaldığında.. Aldığı nefesi verince! Yani kendini bulunca..
Şu ana kadar; düalist zihnimden, pragmatik bir yaklaşım çıktı.. Bir de pragmatik zihinlere, düalist yaklaşmak isterim!
İnanç sizi akışta tutar.. Lakin siz buna ne zaman inandınız, işte bu çok önemlidir.. Yedi yaşında oluşan inanç dünyası, otuz beş yaşında kocaman bir adamı, yerle bir eder..
İşinize yaramayan inançlardan kurtulmak için bir değişim sürecine girersiniz.. Körü körüne inanmayın diye, büyürsünüz.. Değişim duygularınıza saldırır.. Hareketlerinizi duraklatır.. Bir süre sonra sizi felç eder..
Bu yüzden yaşadıklarınıza bir de tersinden bakmalısınız.. En başına yani düşe geri dönmelisiniz.. Çünkü; inanç dünyası yıkılan insanlar, yeniden inanmakta çok zorlanırlar..
Bebekler gibi bir merak dürtüsü taşımadıkları için, depresyona girerler.. Korkudan evden çıkmaz olurlar.. Unutmayın! Bu süreçlerin tamamı aldığınız nefesi vermek içindir..
Sizi bütün inançlarınızdan bir süreliğine “aforoz” edip kalbinize emanet etmek istiyorum.. Bu hareketlilik boşuna değildir.. Deneyim kazanmak içindir!
Yaşanan tüm deneyimler size ve tüm canlılara helaldir!
Karanlık tarafınızı keşfedip bu tarafınızı açıkça ortaya koyabilirseniz! Sizinle aynı yolda yürüyen bir çok canlı olduğunu fark edersiniz.. Kendi inançlarına bağlı ama bu inancı zamanla geliştiren, evrim geçirmiş yaratıklardan bahsediyorum..
Onlar aynı yolda yürümeyi, karanlıkta el ele yol almak olarak görenlerdir.. Hepsinin isimleri ve kimlikleri bellidir.. Sizin yolunuzda küçük ya da büyük fenerlerdir onlar..
Sadece siz kim olduğunuza karar verin yeter!
Benim gibi insanlar hepinizi çok seviyor.. Bu yazıları bir çok yerde farklı biçimde farklı tarzlarda okuyorsunuz.. Bilgi bize her zaman yol gösterse bile siz bana inanmayın!
Kendinize inanın olur mu?
Saygılar, sevgiler..