GORICA’dayım..
Ülkenin en yüksek tepesinde!
Burada insanın ufku açılıyor! Rüzgar, yeryüzüne yakın davranıyor! Kuşlar, yem istemiyorlar! Çok, sakin bir yer ve en uzun ağaç bile çok ama çok genç! Güneş gözlüğümle, güneş’e bakarak gördüğüm şu manzara! Verdiğim sınavları, yeşeren tohumları, uzamaya başlamış fidanları, ısıtıyor!
Yeryüzünde gökleri bulan, gökyüzüne en ırak olandır, diyorum..
Biz sadece bu manzaraya bakıyoruz, bunu da iyi biliyorum..
Kocaman, ulu ulu ağaçların içinden geçip.. Saçaklı ormanın, peşinden gidiyorsunuz.. Göz gözü görmüyor ki.. Bu yüzden durmadan düşünüyorsunuz! Geriye dönüp bakmak, hiç bir işe yaramıyor.. Neden bu tepeye tırmandığınızı çok iyi biliyorsunuz.. Çünkü, aydınlanacaksınız!
İyi oldu ama böyle tepeden bakmak!
Bir çam ağacı kadar korunaklı, bir selvi gibi dik, bir çınar ağacı kadar sağlam durana.. Ne olurmuş gördüm!
Geriye genç bir orman kalıyor.. Genç, kocaman bir ordu.. Gençler, asi’dir.. Ufukları, açık’tır.. Güneş, parlak’tır.. Biliyorum.. Roller artık değişmiştir!
GORICA’dayım.. Ülkenin tepesinde!
İyi oldu ama böyle tepeden bakmak!
Asilere rehberlik etmek..
Kaybolanlara ufku göstermek..
Rüzgar olmak!
Kuşları doyurmak..
Sınavları, tohumları, fidanları, ulu ağaçların içinden geçenleri, ormanın peşine göndermek!
Bir çam ağacı kadar korunaklı, bir selvi gibi dik durmak!
Bir çınar ağacı kadar sağlam, güneş gibi parlak olmak!
Ufka yolculuk edenlerin, umut dolu rehberi olmak..
Çok iyi oldu!
GORICA.. Şükürler olsun..
Aydınlanmak, dilerim herkes birgün aydınlanır.Selamlar…