1:1
Şans benimleydi.
Buharlı bir trende, sıcak bir seyahatteydim.
Tüm vagonları ve kompartımanları geziyordum.
Bazı karanlık tünellerden geçiyorduk.
Tek başımaydım.
Zar tutuyorsun bile dediler.
Çifter çifter gidiyordum.
Yek, du, se, çar, penç, şeş!
2:2
Lokomotif,
karanlığa her daldığında,
düdüğünü öttürüyordu.
Dağların içinden,
eteğinin ucundan,
himalayanın göğüslerinin arasından,
dudaklarının kıyısından geçiyorduk.
Dur bağırma, diyordun.
Sessiz olmalıydım.
Du, se, çar, penç, şeş!
3:3
Tren yolculuklarında, serap görmüyordunuz.
Develeri, kıtaları, aşmıyordunuz.
At sırtında, güneşe doğru koşmuyordunuz.
Kement atıp, rodeo yapmıyordunuz.
Nehirler, yolunuza çıkmıyordu.
Sınırları daha önceden çizilmiş tek bir yolculuk,
sadece hayal kurabildiğiniz, demir yığınları vardı.
Sürekli ileri giden bu yolda,
İnsanların inşa edemediği, devasa kayalar vardı.
Dü-ş-se!
Se, çar, penç, şeş!
4:4
Dört köşe olmanızı sağlayan, bir manzara,
etrafımızı sarıyordu.
Bulutlar, gökyüzü, her şey, birbirine giriyordu.
Sis diye sesleniyorduk, pencerenin buğulu yüzüne.
Dört cihanda görülebilen, tek hayali yaşıyorduk.
İstasyonlar, yayın kuruluşları, gök yüzünden haberler.
Her şey dört köşeydi.
Çar, penç, şeş!
5:5
Kapıların üstünden, diyarların içinden,
sokakların haberi bile yokken,
caddelerle kesişmeden, gidiyorduk.
Hava durumu, keşişleme!
Güney doğudan esen yeldi.
Akça yel, karayele karşıydı.
Yönümüz belli, neticemiz, soğuktu.
Dü-beş geldi.
Dü-beş.
Penç, şeş!
6:6
Ormanların üstünden,
çakıl taşlı, yollar geçiyordu.
Gökyüzüne uzanan, ağaçlar değilmiş.
Dallarında hayvanlar,
köklerinde insanlar, vardı.
Hiç biri uzanamıyordu.
Ne kadar tırmanırsanız tırmanın,
üzerinizde bir şeyler vardı.
Tren çok bilgeydi. Etraf çok boştu.
Dü-şeş, diyordu.
Dü-şeş!
Şeş!
Tek olmanın verdiği özgürlük,
gerektiğinde çift atabilmektir.
Hep yek-tir!
Yüreğine sağlık gerçekten çok güzel olmuş.
Çok teşekkür ederim..
every color of the rainbow piano turca…
Bunu dinler misin kendi şiirini okurken…
Kulağa bu kadar naif geleceği aklıma gelmezdi.. ?
Sanki ben de gezmiş gibi oldum. Sonrası hayal. Tekte çoğul, çoğulda yalnızlık var der şiir.
Güzel.
Gezme işi gezegenlerinmiş.. Öyle diyolar..