Gün batıyor yine.
Kızıl nefesini tutmuş birileri.
Gözler önüne serilmiş,
mavi karanlık geceye.
Yıldızları anlatmak istiyorlar.
Baharın sarhoşluğu yanında.
Şeffaf derimi kaşıyan.
Sakin akşamların üstüne parlamış,
bu son geceye.
Işığını göstermek istiyorlar.
Bahar yaklaşıyor diye,
mekanik dilimlerinden kopmuş doğaya.
Zamanla dans ediyor diye,
karasular inmiş o kauçuk ayaklarına.
Kocaman pencereleri var diye,
gördüklerine inanmayan gözlerine.
Geçici zafer bunlar diye,
kendine inanmayan varlığına.
Derdimizi anlatmak istiyorum!
Savaşla geçmiş bir ömrü,
barışmak için harcayamadım.
İyiyle kötüyü,
doğruya yada yanlışa bağlayamadım.
Akıldan geçenleri,
kalbime anlatamadım.
Derdimizi anlatmak istiyorum!
Gün doğuyor bile.
Ferah nefesini veriyor birileri.
Sözler üzerine kurulmuş,
şen şakrak güne.
Özgürlüğü anlatmak istiyorlar.
Şarabın mayhoşluğu yanında.
Hassas dilimi okşayan.
Narin şiirlerin genzine takılmış,
bu güzel güne.
Varlığımı göstermek istiyorlar.
Güneş yakıyor diye,
üstünü başını çıkartmış kadına.
Gözlükleriyle bakıyor diye,
önünü göremeyen adama.
Küfür ediyor diye,
tövbeler eden dilime.
Eşek arısı soksun diye,
dualar eden ellere.
Derdimizi anlatmak istiyorum!
Boşa geçmiş bir ömrü,
harcamak için dolduramadım.
Eğriyle büğrüyü,
sola ya da sağa yaslayamadım.
Kalbimden geçenleri,
sana bir türlü anlatamadım.
Ama;
Derdini gerçekten bilmek istiyorum!