Tamam!
Şu an gömleğimi giyiyorum.
Ve çok düğmesi var.
Evet biliyorum.
Yeni fark ettim ama yardıma ihtiyacım var.
Üşenmiyorum da!
Bilirsin işte,
bir gariplik,
bir eksiklik var!
Sonra aklıma müzik dolu dünya geliyor.
Ve ona açılan kayıkçının, bir bildiği var diyorum.
Bildikleri onun olsun ama,
hissetmek her zaman önemlidir.
Sen daha iyi bilirsin.
Kurbağalar bataklıkta solo atarken,
her taraf çamur olur ya!
Hüzün paçalarına bulaşıncaya dek, koşarsın hani!
Ne var ki bunda.
Küçük karavanındayız işte.
Ne haldeyiz biliyor musun?
Küçücük bir karavandayız!
Normal seyrediyoruz yani,
ve bir ömür hissetmek için,
her tarafı dikenli tellerle çeviriyoruz.
Sonra gömleğimi ütülü-yorsun!
Buruşuk şeyleri düzeltmeni seviyorum.
Şişko kedileri ağaca çıkarmanı,
ve tırmandığım ağaçları!
Hatta, tırmalanmayı bile seviyorum!
O değilde,
perdeyi çektiğimiz o an.
Geceye gölgenin düştüğü,
ve mum ışığının perdeyle inatlaştığı an.
O an var ya,
ikimizinde eridiği an.
İşte o anı çok seviyorum.
Gözlerini kapamadan önce açılan o perdede,
en kızıl anılarımı biriktirdim ben.
Ve bir ömür hissetmek için,
her tarafı dikenli tellerle çevirdim!
Bilesin!
romantik bir offgrid yasam oykusu gibi olmus, guzel)))
romantizm bende çok severim 🙂 beğenmene sevindim.. keyf olsun!