O karanlık maviyi çok az kişi görür.
Ve tek bir kişi keyif alır o rengin soğukluğundan.
Gün ağarmaya yakın… Hayır, hayır, günün ağarmasına daha var.
Fakat gökyüzünün karanlığı sadece bu renk tarafından böylesine büyük bir çığlıkla yırtılabilir.
O karanlık maviyi çok az kişi duyar.
Ve tek bir kişi hüzünlenir o rengin yalnızlığında.
Bir elinde sigara, bir elinde kahve… O renge karışmayı ister. Fakat bunun birkaç dakika süreceğini bilir.
O karanlık maviyi çok az kişi söyler.
Ve tek bir kişi özler o rengin şefkatini.
Gün ağarmasın, kahve soğumasın, sigara bitmesin… Çok şey istemez. Sadece o an bitmesin ister…
Ve o karanlık mavi her gün onu bekler.
Günün tekrar ağaracağını bilmesine rağmen… Sadece onu bekler. Çünkü bilir.
Günü esir alacak büyük bir karanlık yaklaşıyor ve o karanlığı sadece kendisi yırtabilir..
Güzel renk…çok güzel!
Hemde ne! ?
Onun adı lacivert, yani ben. ?
Lacivert hakkında yazıcam bir ara bakalım ben dicek misin? ?
Sen yaz bi bakayım. ?
Anlaştık.. Laciii ?
??????⭐⭐⭐
Bu güzel mavi başka türlü anlatılamazdı. Yazanın kalemine sağlık. Harika???
Teşekkür ederiz.. Şifa olsun.. ?
En çok da karanlığın maviliği ile günbatimi kızılığını severim bende, Hele ki yaşadığım geçmis mağrur günlerime inat mağdur günlerimde… İbrahim(Hz.) ile aynı şeylere bakarken bulurum kendimi, aynı nameleri söylerken dilim: “Ben batıp gidenleri sevmem” derim, hele ki Rabbim değilse! (kusura bakmayın yazınız üzerine bir ilhamla doğaçlama yaptım)
çok iyi yaptınız.. günün o saatine denk gelen renkler hepimizi derinden etkiliyor demek ki.. Keyif olsun! 🙂